Mızraksız ilmihalinle birlikte
SUÇLUSUN MEHMET EFE…
İki Yaprak, 26 Ağustos 1993
(Ertuğrul Fındık’ın lisedeyken çıkardığı dergi)
İslâmcıydı. Okulda sosyalist arkadaşları –aşırı dinci– derlerdi O’na. Namaz kıldığı için. Gerçi “dinciliğin aşırısı” dokunmuyordu O’na ya… Aslında iyi bir çocuktu. Kompleksleri yoktu. Fakat çok hareketli bir çocuktu.. Okulda sürekli suçlar işler, daha doğrusu kuralları hiçe sayar ve disiplinlik olurdu.

Bir gün aşık oldu. Aşk hiç yaşamadığı bir bilinç durumuydu. Barlarda gönül eğlendirmiş, kız arkadaşlar edinmiş, parti mitinglerinde sloganlar atmış fakat hiç aşık olmamıştı. Aşk yeni birşeydi O’nun için.
Aşık olduğu kız, namaz kılıyordu. Ve Cat Stevens dinliyordu. Ve tam bir kitap kurduydu. Başı açıktı. Ve aşk ne demek biliyordu. Ve’ler müspet (!) yönde akıp gidiyordu.
Kızla tanıştı. Görüştü. İyice tanıdı. Orhan Pamuk, Şekerportakalı vs. muhabbetlerini yapıyorlardı sürekli.
Birgün, kıza, en iyi hediye kitaptır sloganına aldanarak ve aradaki bağı kuvvetlendirmek için Mehmet Efe’nin Mızraksız İlmihali’ni hediye etti.
Kötü bir niyeti yoktu. Kızı doğru yola çekmek istemiyordu (Yanlış yolda değildi zaten) Kız’ın başını örtmesi için de çalışmıyordu. O’nu AŞIRI DİNCİ de yapmak istemiyordu. Sadece amacı kitap hediye etmekti. Ve Mehmet Efe’nin kitabına verdiği –DİNİ MOTİFLER (ilmihal) İÇEREN isim–, kızı ürkütmüş ve AŞIRI DİNCİ olma ihtimalini göz önünde bulundurarak oğlanı reddetmişti.
Suç Mehmet EFE’nindi, SUÇ MIZRAKSIZ İLMİHAL’indi.
Ve o günden sonra oğlan, boşverdi Mehmet Efe gibi marjinalleri, Ali Bulaç filan okudu artık
Ertuğrul Fındık(*)
* Kardeşim! Bu tip olayları hep hikâye edip duruyorum da bunların benim hikâyem olduğunu anlıyorsunuz değil mi? Güzel…